24 Aralık 2009

Mark Spain

Geçen dogum gunumde bana Mark Spain'in bir tablosunun hediye edilmesiyle başladı bu hayranlığım:) Tarzı, renkleri tam benim zevkime göre. Picasso'nun bakıp bakıp anlayamadığım tablolarıyla kıyaslayamam. Mark Spain hakkında bişey bulamadım ama tablolarını buldum. Bana gelen hediye 3. sıradaki Flamenco I:) Buyrun tablolar:
                                                          --Pure Elegance--




--Castilla--


--Flamenco I--

--Flamenco II--


--Sevilla--


--Carmen--


--Cordoba--


--Bolero--






21 Aralık 2009

Beni orada arama


Film rock şarkıcı ve söz yazarı Bob dylan 'ın hayatını anlatıyor (2007). Birbirinden ünlü ve yetenekli 6 oyuncu başrolu paylaşıyor. Bob dylan'ın her dönemine farklı bir tarz hakim olmuş. Cate Blanchet bana göre bayan olduğu halde Bob'a en çok benzeyen oyuncu:) Dylan’ın onay ve destek verdiği film, 2007 Venedik Film Festivali’nde Jüri Büyük Ödülü’nü aldı ve Cate Blanchett’a En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandırdı. Filmde dikkatimi çeken Dylan şarkısı Mr. jones oldu. Çok akıcı olmasa da izlenebilitesi var:D





17 Aralık 2009

You've Got Mail


Joe fox kitap marketleri zinciri sahibi bir patrondur.Kathleen Kelly ise işlettiği küçük kitapçı dükkanı ile Fox'un acımasız rekabetine karşı koymaya çalışan küçük bir işletme sahibidir.Kader bu 2 ayrı insanı internette karşı karşıya getirir.
Kathleen, iflasın eşiğindedir ve derdini internette gerçek kimligini bilmediği joe fox la paylaşır. joe da konustugu ve akıl verdıgı kisinin kathleen oldugunu bilmeden aslında kendinin aleyhine olan fikirlerini paylaşıyor.sonra joe konustugunun kathleen oldugunu anlar ama ona söylemez. gercek hayatta kathleen e düşmanca degıl arkadasca yaklasır ve sonunda da oyuna son vererek kathleen e acılır.
işte özet bu. ben bu filme bayılıyorum. ikili çok sevimli:)





13 Aralık 2009

Bir Erkek Hakkında

Will, aşık olmayan, hayatı tek başına yaşamaktan zevk alan biridir. Dul ve çoçuklu kadınlarla tanışabilmek için girdiği terapilerde kendisinin de çoçuğu olduğunu söyler. Annesinin intahar girişimlerinin ve bunalımlarının yıprattığı, kendine güveni olmayan marcus'la tanışır. Marcus'u hayatında bir fazlalık olarak gören Will ondan kurtulmak ister. ama her okul çıkışı evine gelen Marcus a yavaş yavaş alışmaya başlar. Okulda hor görülen marcus'un babası olmadığından Will onun kendine güvenebilmesi için yardım eder. Ve farkında olmadan kendisini yalnızlıktan uzaklaştıran bu çoçuğu sevmeye başlar. Filmin sonundaysa Will artık aşık olmuştur. Uzun lafın kısası ikili birbirlerine sahip olamadıkları hayatları kazanmalarında yardım etmiştir. 

26 Kasım 2009

bir pazar günü

İlk uzun yazımı yazma isteği doğdu içimde:) geçen pazar günüm diğerlerinden cok farklıydı. ingilizce kursuna gitmek için verdiğim mücadeleme bir de dersanede calısma hevesi eklendi. sonunda piramidin en üstünden işe başladım:) saygıdeger dersane müdürümüz hasan bey, etüd hocalığı yerine birde derslere girmemi istedi. dersanenin cografya hocası domuz gribi olmus. iyileşene kadar girmeyi kabul ettım. ama hasan hoca kadıncagızı işten cıkarmıs cunku 125 tl ye çalısacak birini buldu:) pazar günü öğle arasına kadar 10 derse girdim. cok heyecanlıydım, neyse ki ilk olarak 5. sınıfların sosyal bilgileri dersine girecektim. yavrucuklar beni şoka ugrattı:D cok tatlı ama cok hareketlıydıler. örtmenim sizi cok sevdık, örtmenim kaç numara ayakkabı giyiyorsunuz, örtmenim makyaj yapıyor musunuz boyle garip garip sorular geldi. tabi ilk olarak yaşım merak edildi. yaşım 24 olarak değiştirildi ki yavrucuklar beni dikkate alsın:) ogle arasına kadar kıyafetlerim bembeyaz oldu çünkü tahtaya güya toz yapmayan tebeşirlerle yazdım. ogleden sonra lise 1 ve mezunların dersine girdim. cok iyi bildiğim vadi ve sırtı anlatabilmek için 40 dk ugrastım nafile. mezunların sordugu soruları 5. sınıflar bile sormazdı:D hocam ask-ı memnu mu, yaprak dokumu mu, hocam sac rengınız kendı rengı mı, hocam kürt açılımı hakkında ne edüşünüyrsunuz... neyse bi de iş arkadaslarımdan bahsedelim. mor gomlek uzerıne şişme yelek gıymıs bı matematık hocası vardı. ismini hatırlamıyrm ama kendısı ogretmenler odasında masada telefonuyla oynayarak berivanımmmm diye türkü soylemekle meşguldu. bu arada herkesin bana merve hocam demesini hala kabul edememiştim:D meraba hocam dediklerinde bana demediklerinden emindim:D günün son dersi 4. sınıflaraydı. arka sırada yumruk yumruga kavga edip 5 dk sonra barışan, ruh halleri cok degısken bu yavrucuklardan biri bana uçlu kalemını hedıye ettı. sonra hepsı tek tek kalemlerını vermek ıstedı neyle yazacaksın dıyorum, ders bitince vereyim o zmn diyolar:D işte böyleeee... tabı kı işe devam etmedım cunku ordakı hocalarla aynı işi yapıp 125 tl almak enayilik olurdu. müdür cıkmak ıstıyrm dıyınce aglamaklı oldu, nerden bulacak benım gıbı bi saftirik daha. bu işe dilek ve büşra da sayemde karıştı. dilek hasköy de, büşra keçiören de hasan hocadan kurtulmak için mücadele verdi:D sonuç hepimiz işsiziz...:D

17 Kasım 2009

Gossip Girl tarzı:)

tarz sahibi chuck bass... kendisi renkleri sonuna kadar kullanıyor, papağan kadar renkli ama her nedense çok yakışıyor:) işte buyrun chuck...








Lorena Mckennit

güçlü ve duygulu sesiyle yorumladığı Kelt şarkıları ve ünlü şiirleri Kelt müziğinin yapısına uygun bir biçimde besteleyip seslendirmesiyle tanınır.
caravanserai, marco polo, the mystic's dream, bonny portmore en sevdiğim şarkıları.. bu sesi dinlemelisiniz, beni dinlendiriyor:)






Albümler
Elemental (1985)
To Drive The Cold Winter Away (1987)
Parallel Dreams (1989)
The Visit (1991)
The Mask And The Mirror (1994)
The Book Of Secrets (1997)
Live In Paris And Toronto (Live) (1999)
An Ancient Muse (2006)
Nights From The Alhambra (Live) (2007)
A Midwinter Night’s Dream (2008)

The Fall/Düşüş

Aynı hastanede yatan Dünyalar sevimlisi Alexandra (Catinca Untaru) ve sevgilisi tarafından terkedilmiş, işinde sakatlanmış bir dublör olan Roy’un (Lee pace) arkadaşlığı öykünün ana eksenini oluşturuyor, Roy’un kendi hayal kırıklıklarından, nefretinden ve sevgisinden beslenen bir öyküyü Alexandra’ya bir masalmışcasına kurgulayarak anlatması ile kendimizi eski filmlerdekine benzer bir intikam ve aşk serüveninin içinde buluyoruz.
evet sevgili burcucum sagolsun filmi ondan alıp izledim. başrolümüz lee pace kendıne hayran bıraktı. filmle çok uyumlu ve etkileyici müzik Beethoven'e ait. The Fall sadece birkaç saniyelik bir çekim için Mısır’a gidilme zahmetine giren film. kaliteli ve sürükleyici:)





Related Posts with Thumbnails

Etiketler