9 Ekim 2025

Arcane


 Sevgili blog, dağlık alanlarda yerinde yaşlanmanın zorluklarından bahsedecek değilim. Tabi ki Arcane animasyon dizisinden bahsedeceğim şurada 5 dk. İki sezonluk animasyonu bitirmeme 2 bölüm kalmışken yazmak istedim. Çünkü bayılarak izlenen dizilerin finali bazen çok hayal kırıklığı yaratıyor, bazen de çok duygusal ve etkileyici oluyor. İkinci seçenek olduğunda insan sadece sonu düşünmekten kendini alamıyor. O yüzden sonu gelmeden diziyi çok çok çok sevdiğimi belirtmem lazım.

League of Legends oyunundan uyarlama animasyon dizisinin çok nitelikli olduğu, hatta gelmiş geçmiş en iyi animasyon dizisi olduğu konusunda hemen hemen izleyen herkes hemfikir. Peki neden? Fantastik dizi ve filmlerde son dönemde özellikle karakter gelişimi çok zayıf. Bence bu animasyonun çok sevilmesinin ilk nedeni bu tadında verilen karakter gelişimi. Game of Thrones son sezonda Khaleesi’nin karanlık tarafa geçişini ne kadar verememişse, Arcane Jinx’in bu geçişini o kadar iyi verebilmiş. İşte öyle kıyaslayabiliriz. İlk sezon bağ kurmanın zor olduğu Jinx yerine favori karakterim Silco olmuştu. Ama 2. sezonda Jinx olgunlaşıyor ve daha gri bir karakter olarak devam ediyor. Ayrıca evrendeki tüm gruplara ucundan dahil olup çıkan amigdaladan yaşayan Vi da fena değil. Malum kardeşlerden sonra en iyi yansıtılan diğer karakterler: Vander Warwick ve Ekko. Düzenin askeri kindar Caitlyn ise olmaz olsun diyerek aşırı sübjektif karakter değerlendirmemi tamamlıyorum.


Arcane, bilim felsefesinin en temel sorularından birine odaklanıyor: Bilim bilim için midir, bilim toplum için midir? Bu soruya Arcane finalde kendi cevabını veriyor. Benim cevabım da benzer. Düz toplum, bilim ve teknolojiden falan anlamıyor maalesef. Eriştiğimiz bilgileri, hayatımızı değiştirecek kadar içselleştirip üzerine düşünmüyoruz. Entelektüellik seviyemiz hep aynı. Bilim ancak bir silaha, bir savaşa ya da aşıya dönüştüğünde ilgi çekiyor. Eh o zaman bilim sadece bilmek isteyenin merakını gidermek içindir diyorum ben de.
Dizinin sevilmesinin ikinci nedeni kurgu ve müziklerdeki müthiş uyum. Aşağıya en dinlenesi olanlardan bırakıyorum.






22 Temmuz 2025

Ninatta Pottery

Sevgili blog, bugün henüz lansmanı yapılmamış, sıfır iddia ile yola çıkan mütevazi seramik markamı ilan etme günü. Mini markamla emektar blogumun adaş olması yaratıcılıktaki sınırlarımı gösteriyor adeta. Neredeyse 2 yıldır devam ettiğim seramik kursu sonunda beni de zehirledi. Kursta tanıştığım arkadaşlarımın bazıları kendi markasını kurmak, atölye açmak, maaşlı işlerinden istifa etmek veya ek iş olarak devam etmek gibi cesurca şeyler yaptılar. Cesur olmayan amatör birisi olarak, düşe kalka geldiğim DTCF'yi bırakmak gibi bir niyetim yok. Ama sadece akademik işimle tanımlanmayı sevmiyorum. Yanına başka bir anahtar kelime daha eklemek fena olmaz diyerek tatlı tatlı başladığım torna derslerinde saksılar, kupalar, tabaklar yaptım. Sonra daha özgün şeyler çıkarabilir miyim diye düşünerek elle şekillendirmeye devam ettim. Ama en nihayetinde torna aşktır demişlerdi. Ben de torna aşkıma geri döndüm :) Şimdi Ninatta Pottery mührümü tornada yaptığım yemek takımına mühürlerken gururdan şekilden şekile giriyorum.
Not: Yaptıklarımdan bazılarını derli toplu paylaşmak istiyorum. Paylaştığım ürünler satılık değildir, dünyada hepsinden yalnızca birer adet vardır, o da bendedir :P Belirli bir tarz tutturmadan canımın istediğini yapıyorum. Hepsi de handmade (kusurlu şeyler yani). Özel günler için sipariş alıp size hediye etmek beni çok mutlu eder. Bir gün stoklar tükendi takipte kalın falan filan diyecek kıvama gelen birisi olabilmem dileğiyle.

          
          

Related Posts with Thumbnails

Etiketler